New York'tan dinliyoruz: The Rapture - How deep is your love??
------------- ------------- ------------- -------------- ------------- ------------
------------- ------------- ------------- -------------- ------------- ------------
2011'de Yıldız Teknik'te Yeni Medya ve Pazarlama dersi vermeye başlayan Mahir Erkan, pazarlama
yönetiminin farklı süreçlerini şirket-ajans ayaklarında deneyimlemiş, 2006'dan
bu yana ise günümüzde pazarlama için en önemli platformlardan Google'da Endüstri Yöneticisi olarak çalışıyor.
E-ticaret/internet
platformuna ilişkin Türkiye'de az sayıda yayın ve içerik olduğunu gördüğündeyse
yeni ekonomi ve internete ilişkin biriktirdiği bilgilere paylaşım noktası
oluşturmak amacıyla blog yazmaya başlıyor, interneticaret. Blog okumayan offline kişiler için bu içeriğin basılmış hali de var, E-Ticaret
Çağı. Kitap satışlarından elde edilen gelir ise e-ticaret girişimcilerini
desteklemek amacıyla kurulan E-Tohum fonuna ekleniyor.
İçerik
Pazarlaması için son yıllarda medyadan ticarete kadar aklınıza gelecek pek çok
yerde parlayan bir yıldız demek hatalı olmaz. Bu konuda Mahir Erkan'ın tavsiyesi,
bilgili ilgili olduğunuz konulara ilişkin içerik üretmeye ve bu birikimi bir
şekilde paylaşmaya başlamanız. Çünkü sizin oluşturduğunuz içeriği
arayan, bunları okumaya ihtiyacı olan kişiler var ve gelip bir şekilde sizi
buluyorlar.
Benzer
şekilde sosyal medya da en hızlı içerik üretimi gerçekleşen mecralardan. Deprem
olduğunda haberin TV'den yayınlanması en az 20 dakikayı bulurken sosyal medyada
bunun duyulması sadece 2 saniye.
İnternet
yoluyla gelişen sosyal mecralardaki hızlı büyüme ve değişim, pazarlama ve
paylaşım için de yeni ortamlar yaratıyor. Eskiden pazarlama süreçleri sadece
owned ve paid media aracılığıyla var olabilirken bugün paylaşımlar ve earned
media yoluyla yeni iş fikirleri ve markalar müşteriyle iletişimlerini kolayca
geliştirebiliyor, şirketlerine maliyet yaratmadan parlayabiliyorlar. Tüm bunlar
içerik üretiminin ve içerik pazarlamasının önemini bir kez daha göstermekte.
İnternetin
hayatımızın içine bu kadar yoğun şekilde girmesiyle pek çok sektör ister istemez değişmek durumunda
kaldı. Bazıları çevreye uyum
sağlamakla yetinirken bazıları ise bu değişimi fırsat olarak değerlendiriyor.
Örneğin, perakendecilik. Dünyada en düşük medya harcamasına sahip sektörü olarak biliniyor. Dolayısıyla müşterilerle
iletişimi verimli hale getirebilmek perakende sektörüne değer katan bir süreç. İnternet
kullanımı ise performans tabanlı yerlerde faaliyet geliştirmeyi oldukça kolaylaştırıyor.
Bunu fark edebilen bütçesi kısıtlı şirketlerin etkili iletişim konusuna ilgi göstermesi
dijital iletişim ve internet reklamcılığının büyümesini sağlıyor. İnternet dünyada
olduğu gibi Türkiye’de de perakendecilik açısından değerli bir mecraya dönüşmüş
durumda.
İnternet,
müzik sektörünü de bir hayli değiştirdi. Eskiden sadece kaset/CD, konser
ve sponsorluklar sektörün temel terimlerini oluştururken bugünün terimleri MP3,
stream, Guitar Hero, Popstar yarışmaları... Belki piyasaya sunulan albümler 1
milyon satmıyor ama gelir kanalları değişmiş, çeşitlenmiş durumda. Eskiden
sadece “belirli” ünlü kişileri dinleme imkanı varken internet çok farklı müzik
üreticilerine ulaşılabilmeyi mümkün kılıyor. Dolayısıyla müzik endüstrisi internet
tabanlı hizmetler ve tanıtımlar sayesinde büyümüş, kendini katlamış vaziyette. Pek
çok kişinin ortaya attığı gibi “sektörün öldüğünü” söylemek elbette ki hatalı
oluyor bu anlamda.
Peki internet
dünyasıyla birlikte yenilenen Türkiye'de bu dünyaya ilişkin popüler başlıkların
değişimine bir göz atsak;
2004 2011
2004 2011
Geniş bant
internet
Mobil internet/Akıllı cihazlar
İnternet
reklamcılığı
Sosyal medya
Avatarlar (ICQ,
Siberalem) Profil
paylaşımları (FACEbook)
Online
video
Online audio
Arama
(Search)
Gerçek zamanlı iletişim (Canlı Yardım)
İnternet
şirketleri
M-ticaret
E-ticaret
büyümeleri
Tabii değişimleri fırsata çevirmek için en başta tüketici-kullanıcı trendlerini takip etmek, dünyanın nereye gittiğini doğru öngörebilmek gerekiyor. İnternet trendlerine ilişkin yararlanılabilecek faydalı kaynaklardan biri, Silikon Vadisi venture kapital şirketi Kleiner Perkins Caufield & Byers ortaklarından Mary Meekers'ın senelik olarak yayınladığı raporlar. Bu raporlar her sene internete ilişkin fotoğraflar çekiyor ve internetin o dönemin profilini çıkarıyor, karşılaştırma yapmanızı ve öngörüde bulunmanızı kolaylaştırıyor.
Örneğin, 2004 yılı raporunda internet kullanıcılarının yoğun olduğu ülkeler Çin, ABD, Japonya, Almanya, İngiltere olarak sıralanırken 2010'da Rusya, Hindistan, Brezilya, İran, Nijerya üst sıralardan listeye girmiş durumda. bu karşılaştırma dünya çapında internet kullanıcısı profilinin hızla farklılaştığını ve internet yoluyla dünyanın hızla yenilendiğini gösteriyor. Benzer tablo
3G mobil internet araştırmasında da karşınıza çıkıyor. 2011 yılında 3G
penetrasyonu sıralamasında liste başında benzer şekilde ABD, Japonya, Çin,
Kore'nin bulunması internet profilindeki değişimin mobil internette de
yaşanacağını öngörmenize ve buna uygun girişimlerle ortaya çıkmanıza
yardımcı oluyor.
Araştırmalar,
internet kullanımı başladıktan 4-6 yıl sonrasında kullanıcının internet
üzerinden ticaret yapmaya meyil ettiğini söylüyor. ADSL ile birlikte
Türkiye'deki internet penetrasyonu döneminin 2005/2006'da başladığını
düşünürsek ancak 2010 sonunda grup alışveriş siteleri ve özel alışveriş
kulüpleri gibi oluşumlar yoluyla internet alışverişlerinde patlama
yaşanması ("markafoni etkisi") bu araştırmayı doğrular nitelikte.
Bugün
Türkiye nüfusunun %30'a yakını internet kullanıcı durumunda (~35 milyon),
bunların ise sadece %20'si internet alışverişi gerçekleştiriyor. Bu durum, iyi fikirlerle
pazarda doldurulması mümkün önemli bir pay bulunduğunu göstermekte.
Son olarak,
internet girişimlerinde iletişim dünyasını verimli şekilde kullanabilmek için birkaç
ipucu:
Tüketici Analizi: Twitt-Search, Alert, Google Insıghts,
Trends, AdPlanner
Trafik Oluşturma: SEO (webmaster tools), AdWords,
Facebook
Site Analizi: F-Analytics, T-Analytics, Google
Analytics, Clicky, Webtrends
Site Optimizasyonu: Website Optimizer, Fivesecondtest