Airwaves 2. gün, Jör adlı bizim oraların Beymen'i tarzı bir giyim mağazasında (mağaza yöneticisiyse adeta bir Mark Ronson), kravatlar gömlekler arasında Múm dj set ile başlıyor. Múm oğlanları geçirmişler renkli kostümlerini, birbiri ardına sempatik müzikler çalıyorlar.
16.00'da Sin Fang çıkageliyor aynı mekana, toplamış evdeki tüm elektronik oyuncaklarını gelmiş, tek tabanca.
Her şekilde başarılı bu çocuk tanrım.
18.00'da Loft Hostel'de For a Minor Reflection, 18.15'te 12 Tónar'da Low Roar var. Low Roar'ı öpücüklerle uğurlayıp Loft'a gidiyoruz. Loft'un alanı geniş, giriyoruz herkes oturmuş çoktan yerlere, iki sandalye buluveriyoruz biz de, görüş açımız güzel.
19.00 Harpa Eldborg şık kırmızı etkinlik salonunda Ólafur Arnalds & Icelandic Symphony Orchestra. İki buçuk saat boyunca adeta mest olmak. Ólafur aşağıda çalıyor, o çaldıkça duvara renkler ışıklar yansıtıyorlar, onlara baktıkça siz dalıp da gidiyorsunuz kim bilir nerelere. Haliyle 21.00 Reykjavík Art Museum'daki Caveman konseri sizlere ömür, ama Caveman'in çaldığı off-venue'ler de var ya, daha durun gideriz (inandılar). 22.20 Harpa Silfurberg, Hjaltalín. Bildiğin izlandalı adamlar, vokalist upuzun sapsarı saçlı falan. Pek de popülerler kafelerde, dükkanlarda. Ya onları duyuyorsunuz ya Of Monsters and Men'i - Seabear'ı unuttunuz tabi, çalmayın (o değil de 'fırtına varmış nasıl uçucaz ki izlandaya kadar' diye tırsarak bindiğimiz uçağın bize bir anda seabear-cold summer çalması? tamam dedik, 'düşersek de kuzey buz denizi ya en azından'). 23.30'da aynı salonda Yo La Tengo parlıyor. Şahsen çok dinlemişliğim, çok tanışıklığımız yoksa da onlar 29 yıldır bir yerlerde müzik yapıyorlar ve kadın davulcu öne çıkıp solo söylediğinde benim için tamam'lar.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder