5 Mayıs 2013 Pazar

What kind of fish you are??

Yağmurlu bir ocak günü şıpır şıpır ıslanarak iksv'ye yürüdüğümü hatırlıyorum. 
Salon son yıllarda nordikleri pek seviyor, bu kez bizim için yaptıkları "iyilik" ise EFTERKLANG!


Öncesinde evde hafif hafif dinleyerek tanımaya çalıştığınız, sonra yanınızda taşımasanız olmayacak - bazı adamları kulaklıkla dinlerseniz öldürücü oluyorlar diye bir gerçek de var - The Ghost of Piramida filmini izledikten sonra ise müziğe yaklaşımlarına hayranlığınızın katlanacağı bir süreç düşünün. Haliyle uzun zamandır bekliyoruz.
Ama onlar da bu bekleyişin hakkını fazlasıyla veriyorlar. Biz Piramida etkisini unutamamışken Hollow Mountain'la başladılar ya, o an kulaklarınıza inanamamak. Çünkü bir adım ötenizde ve o denli güzeller. İtiraf ediyorum, sürekli gülümseyen ve kalplerini gösterip duran müzisyenlere karşı zaafım var, yapamıyorum. Hayır ama nasıl olsun zaten, you're the heart beat şekilli çığlıklarının sonunda mikrofondan öpücük yollayan bir vokal duruyor orada.
Bir de Portekiz'den bize, bizden Roma'ya taşıyıp durdukları küçük eşyalar...
Efterklang'ı dinleyen insanların ortak bir paydası var sonuçta, hissiyat büyük. Ve bu eşyaları farklı farklı şehirlere götürüp oradaki insanlara dağıtmak dinleyicileri de hikayeye dahil etmek oluyor ki Efterklang abilerinin samimiyetini gördüğünüzde Portekiz'de poşete atılmış bir anahtarlığı alıp sizin eve getirmiş olmanız epey değerli. Dolayısıyla konser boyunca her şarkıdan ayrı etkilenip nasıl bu kadar güzel olabiliyorlar şekliyle şaşırarak mutluluktan ölmeniz olası.
Tek sorun nordiklerin biraz fazla uzun olması. Ama Casper'in önümüzdeki ekipmanı yan çevirip o uzun boyuyla üzerine çıkması bile dünyanın en güzel şeyi (konserden önce kafede otururken dışarıda kısacık şortlu bir Casper Clausen görüvermenin güzelliğine ise hiç girmek istemiyorum şu noktada).

Evet konserden önce sponsorlukla ilgili konuştuklarımız gerçek olmuşlar gibi. 
Efterklang gelmiş adeta bizim evin salonunda söylüyormuş gibi. 
Ama keşke tek gecelik bir konser olmasaydı ve daha uzun dinleyebilseydik tabi...
Korkarım doyumsuzluk en fena şey!




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder