13 Ekim 2012 Cumartesi

Shine Electric City!

Yıllar önce radyoda bir şarkı "i've never cared for authority, never felt part of the majority" diyor. O bad sesli, kendine güvenli vokali ve vokalle oldukça tezat hareketli melodiyi duyunca bir duruyorsunuz. Sonraki gün "shine electric city, shine in the cool of your emptiness around the curve of your spine" diyor o bad ses, sözlerdeki duyarlılığı fark etmeseniz öyle dinleyip geçeceğiniz şarkılardan olabilir belki bu da. Ama başka bir gün sözlerini duyunca "love is a word in the sand that a wave wipes away with her hand and the ocean just don't understand" dünya değişiveriyor. Artık FIREWATER fethetmiş durumda sizi. 
Gelseler de keşke bir konserlerine gidebilsek, kesin sahnede de güzellerdir.
12 Ekim 2012. Akbank Caz Festivali ile İstanbul'dalar.


Aslında belki de İstanbullu'lar. Çünkü daha sahneye çıkar çıkmaz "İstanbul'un evi olduğunu" söylüyor vokaldeki Tod Ashley. Sanıyoruz ki bu bir iltifat ve Tod da pek çok yabancı sanatçı gibi bu şehri sevivermiş hemen. Konserden sonra, sosyal medya profillerinden birinde İstanbul'da yaşadığını görünce ama, konserde bize Tod'un eşi olduğunu söyleyen Türk ablanın gerçekten de eşi olduğuna inanabiliriz artık.

Dedikoduyu bırakıp müziğe geri dönersek... gitarıyla, perküsyonuyla, üflemelileriyle sahnede büyük cümbüş var. Perküsyon şov ve melodik gitar vuruşları sizi müziğin içine itiverirken hemen parmaklarınızın ucundaki vokal, şarkıyı söylerken gülümseyip duruyorsa o konser hiç bitmese de olur. Ayrılık şarkımız Bourbon and Division oluyor. Her zaman en güzel yerinde sahneden inip gidersiniz zaten... Ama evet yüzümüzde gülücüklerle ayrıldığımız bir konser daha.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder