10 Eylül 2013 Salı

tell me where's your hiding place

Rock'n Coke 2013 deyince:
Upuzun yol. Yolu bilmeyen servis şoförü. Kapıda upuzun kuyruk. Bu sene ne çok kalabalık. Editors çalıyor yetişemedik. Büyük Ev Ablukada zaten çoktan kaçmıştı lilililerle. Çekmeyen telefonlar, kapanıveren telefonlar, ulaşılamayan arkadaşlar. Binlerce biletli insana sadece iki şarj istasyonu mu? Neredeyse tüm tanıdıklar buradaymış. Spesifik bilgi giriyorum, Kadıköy Anadolu 2008 mezunlarından görmediğimiz kim var? Duman David Bowie coverlamaya çalışıyor, ama fazla içmiş. 'This is not America. Hmm this is not Pennsylvania' mı dedi şimdi o. Sıkıştık önlerde biraz ama Hurts ne güzel, stay'i söylerken. Bir de alan inledi: dont let go! never give up! such a wonderful world! Bilmem gerçi bazen de pes etmeli, bırak gitsin.
Arctic Monkeys sahne önünde yaş ortalaması 15, cinsiyet kız, kızlar sarışın, ciddi bir göz makyajı söz konusu. Canavar Banavar'la yan yana konser dinlemek. Saçlarını kestirmiş, yakışmış. Benimki de yakışmış öyle dedi, haydi bakalım. Alex ve saç tarağı, iki kez çıkardı düzenledi saçlarını bir de pis. İstasyonda elektrikler kesik, iyi telefonu şarj edemeyelim o zaman bu gece. Yemek kuyruğuna girmeye üşenip aç aç çadıra dönmek. Kırmızı uyku tulumu. Sabaha karşı epey soğuk yapıyormuş yalnız.


Koşa koşa gelen kara bulutlar, rüzgar da var. Konserler bir türlü başlayamadı. Party Arena güzel ama bugün, oh hem de gölgeli. 123. 123'e dair tek anım Kings of Convenience Erlend'la yaptıkları dans olarak kalabilir, fazlasına ihtiyaç yok. Rebel Moves ve tek bildiğim 'sheeeeeeep'. Çok güneş. Şarj bekleyişleri vol148. Beklerken tanıştığım kimse yüksek lisans yaptığıma inanamıyor, yapmayın 15 yaşında da göstermiyorum. Babylon Circus, nasıl bir enerji o? Üflemelileri çalan müzisyenlerin ciğerleri sönmüş olmalı. Adeta Korkoro filmindeki çingene ailenin reenkarnasyonusunuz, nasıl sevdim. The Cribs'i dinleyememek (gürültüye dayanamadı). Teoman'ı ise ancak ekrandan gördüm yürürken, siyahlar giyinmiş, hala güzel. Zaten kendisi 2007 Kalfest'indeki slim fit beyaz gömleğiyle hafifmeşrep şarkısı Zamparanın Ölümü'nü söyleyip duruyor hala içimizde.  
Klaxons pazar gününün anlam ve önemi, adamlar çıldırdı! Ortalık toz duman, salonda hep beraber eridik. Pikachu bayrağına da değinmeden geçemeyeceğim, canım Glastonbury'den mi geldin? Jamiroquia, pek tanışamadık ama sanırım tüm şarkıların çok uzun, ama en azından dinlenebiliyorlar. Zira Prodigy'de bunu başaramadım, koşarak uzaklaşmak.
Ve gecenin sonunda tüm tanıdıkların kapanan telefonları, thank you universe!
Eve dönüş 04:57. Festival pasağından kurtulup yatağı görmek 05:45 falan.
Böylece Coca Cola eşşek gibi markaladığı bir organizasyonu daha tamamlıyor. Zaten adım başı markalı etkinlik alanlarıyla dolu içerisi de: Sony, Durex, Veet, Mavi vb. Broşürde diyor ki 'Genç, dinamik ve özenli stilin temsilcisi Mudo .......... festivalcilerin keyif, eğlence, moda ve alışveriş durağı olmaya hazırlanıyor'. Baya açık. Festivalcilerin kültürünü mü yakalamaya çalışıyorlar, festivalciler için international bir tüketim kültürü yaratmaya mı? Bildiğiniz kullanılıyoruz yani, öyle fena.
Artık her konsere gidişimde mutsuzluğun zirvesini görüyorum bunlar yüzünden, ama sponsorsuz da etkinlik yapılamıyor piyasa sağolsun. Ve Arctic Monkeys'i kim getirse koşardım zaten haklısınız, o değil de asıl etraf çok bozdu.
Yaz bitti, haydi bir an önce İzlanda'ya kaçalım mı artık. Orası da böyle azdıysa ağlayabiliriz..




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder