23 Nisan 2012 Pazartesi

Nokia OVI Store

Evet hiç de farketmedik ama bu çocukları ilk dinlediğimiz günden bu yana çok zaman geçti.
Yıl 2005.  I Bet You Look Good On The Dance Floor.

              -------------       -------------       -------------      --------------       -------------      ------------

"Mobil dünya nereye gidiyor böyle?" diye merak edip dururken biz; Nokia Servis ve Çözümler Müdürü Ali Selim Aytuna anlatıyor.

Dünya, bilişim teknolojilerinde hizmet fiyatlarının düştüğü, teknolojiye erişilebilirliğin arttığı "demokratikleşme" dönemini yaşamaya başladı. Microsoft Windows yazılımlarıyla başlayan süreç Web Analytics ölçeklendirme metotlarının ortaya çıkması ve akabinde bulut bilişim teknolojilerinin gelişmesiyle açık standartlar dönemine ulaşmamızı sağlamış vaziyette.
Bugün astronomik büyümelerden söz ettiğimiz mobil dünya da bu sürecin en önemli çıktılarından. Kişilerin bulundukları yerden o ana ilişkin paylaşımlar yapabilmelerine, işlemlerini mobil yoluyla o an gerçekleştirebilmelerine imkan sunan hizmetler değer kazanmış durumda.

Mobil, dijital internet uygulamalarındaki büyümeden 2 kat daha hızlı büyüyor, tabiri caizse mobilde büyük bir PATLAMA yaşanmakta. Bugün dünyada PC üzerinden internet kullanıcısı sayısı 1.5 milyon iken, mobil internet kullanıcısı sayısı 1 milyara ulaşmış durumda ve 2015 yılında 2.7 milyara dayanacağı tahmin ediliyor. 2013 ise, tahminlere göre, kırılım yılı olacak. Dijital ve mobilin 2013'te başabaş noktasını bulması ve mobildeki büyümenin dijitali geçmesi bekleniyor.
Para kazanabilmek için, her sektörde, ölçeklenebilmek ve hesaplamalarla yürümek önemlidir. Eğer pazar olgunlaşma sürecini tamamlayamadıysa da prestij ve rekabet kazancın ön koşulu haline gelir. Mobil pazar son yıllarda olgunlaşma dönemine girmiş durumda. Bu dönüşüm sürecinde markalar kendi teknolojileri üzerinden ekosistem kurma çabasındalar, bu durum elbette ki rekabeti tetikliyor ve sonuç olarak pazarın da hızla büyüdüğünü görüyoruz. Mobil kullanıcılar 2010'da yılda 5 milyara yakın uygulama indirmişler, ancak bu sayı 2012 yılında şimdiden 50 milyara ulaşmış durumda. Akla ilk gelen mobil uygulama örnekleri tabiki de Angry Birds ve Instagram. Angry Birds'n istatistiklerine bakarsak uygulama günde 250 bin kez indiriliyor, 10 milyar bölüm oynanıyor, 200 milyon dakika bu oyun oynarken geçiriliyor. 9 kişilik Instagram ekibinin başarısı ise yadsınacak gibi değil, şirket kuruluşundan 2 yıl sonra Facebook'a 1 milyar dolara satılıyor.
 
Nokia Mağaza Türkiye ise 2 sene önce 30-40 bin dolar civarında getiri sağlarken, bugünkü kazancı 3,5 milyonlara ulaşmış durumda. Bu rakamlarla Türkiye Hindistan ve Çin'den sonra Nokia OVI Store üzerinden en çok uygulama indiren 3. ülke konumunda.
Bu başarı hikayeleri ve istatistikler elbette ki girişimcilerin ilgisini ve dikkatini çekiyor, ancak başarılı hikayelerin yazılabilmesi için öncelikle pazar dinamiklerinin iyi ölçülmesi, öngörülerin doğru okunması ve ihtiyacın doğru tespit edilmesi gerekli. Bu açıdan ele alınırsa, Instagram'ın bu denli başarılı olmasının sebebi de oldukça net, çünkü Odeo ve Twitter'da deneyim kazanmış çalışanlar pazardaki boşluğu, ihtiyacı fark edip bunun üzerine sosyal medyada paylaşım kolaylığı sağlayacak girişimlerine atılıyorlar.
Fiyatlandırma ve satış yapısını da ele alırsak, müşteri profiline ve pazar yapısına göre ülkeden ülkeye farklılık gösterdiğini söylemek hatalı olmaz. Dolayısıyla yerel satın alma davranışlarının iyi analiz edilmesi, planlanan model için yerel çalışabilme özelliğinin geliştirilmesi de gerekli. Aynı şekilde, Türkiye'deki akıllı telefon kullanım oranının %25 olması dünyadaki öngörülerin birebir ülkemize uyarlanamayacağını da söylüyor. Akıllı olmayan telefon kullanıcıları sayısının böylesine yüksek olduğu bir pazarda bu kullanıcıların da mobil ihtiyaçlarının bulunduğunu göz ardı etmek büyük bir potansiyeli gözden çıkarmak anlamına gelir. Bu noktada müşteri segmentlerini iyi tanımlayabilmek oldukça kritik bir durum.
Türk mobil kullanıcılarına ilişkin bir diğer bilgi de Fremium modelini bir hayli seviyor oluşumuz. Belirli bir süreye kadar ücretsiz kullanıma imkan veren bu uygulamaların gelir modelini ise alınan reklamlar oluşturuyor. Reklamdan en çok parayı kazanan uygulama kategorileri ise infotainment, oyun ve video içerikleri.
En hızlı büyüyen kategorileri ele alırsak, bunlardan ilki tabiki de orijinal fikirler barındıran oyun uygulamaları. Oyun ve yerele uyarlama demişken, Nokia Servis ve Çözümler Birimi tarafından da desteklenen efsane "Yılan" oyununun Türk versiyonu oldukça ilgi çekmiş durumda.

Karşınızda Kasap Havası (yurt dışındaki adıyla Wedding Snake!)
  

Oyunun bildiğimiz Yılan'dan farkı, olayın dört farklı düğün salonunda geçiyor olması. Bizler  oyunun kahramanı olan ve halay başı olmaya yemin etmiş olan Nihat'ı kontrol ediyoruz; oyunun amacı ise düğün salonunda bulunan misafirleri halaya katmak ve bonus düğüncüleri alarak halayı uzatmak. Yılan'ı senelerdir oynayan ve bir türlü oynamaktan bıkmayan bir kesim olduğunu düşünürsek, bu oyunun yaratılmasına gerçekten ihtiyaç varmış gibi. Kasap Havası'yla oyun dibine kadar yerelleşmiş vaziyette ve oldukça da eğlenceli.

Son olarak, bilişim dünyasındaki demokratikleşmeyle konuya başlamıştık, liberalleşmeyle tamamlayalım. Yapay zeka uygulamalarının geliştirilmesiyle öneri sunma kalitesinin de artacağı, bunun da teknoloji bulutundaki liberalleşmeyi destekleyeceği öngörülüyor. Dijital oyunlar, NFC teknolojileri ve İvmeölçer ise Ali Selim Aytuna'nın bilişim bulutundan sadece birkaç başlık...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder