21 Nisan 2012 Cumartesi

MARKAFONI.com


              -------------       -------------       -------------      --------------       -------------      ------------

Girişimci ruh diye bir durum varsa eğer Tolga Tatari kesinlikle bulunduruyor olmalı ondan.
18 yaşında bilgisayar parçaları toplayıp satma girişimiyle başlayan hikayesi, yaşça büyük ancak bir hayli sosyal ortaklarla 1999 yılında Hip Productions'ın kurulmasıyla devam ediyor (ki bunlar Alanis Morisette, Placebo, Moloko'yu Türkiye'ye getirmiş adamlar). Çeşitli sebeplerle Hip Productions işinde büyük meblağlar yanıp ortaklık sona erdiğinde Tolga Tatari henüz 20-21 yaşında, daha yolun başında olması sebebiyle bu ilk iki girişimindeki batışlar gözünü pek korkutamıyor. Sonraki dönemde ise internetteki büyümeyi ve büyüme potansiyelini fark ediyor ve bu kez bir çöpçatanlık girişimiyle 2002'de evlilik.com ile yola devam ediyor. Bu noktadan sonra şans hızla gülmeye başlıyor; hedef kitlesine ulaşmayı başarıp hızla büyüyen şirket 2003 yılında yaklaşık 40 bin dolara başka bir gruba satılıyor. Sonrasında ise Akinon adlı yatırım ajansı kuruluyor (Akinon'un yatırımları arasında grupfoni.com, zizigo.com, misspera.com, kariyergenç.com, enmoda.com bulunmakta). 2008 yılında bu kez Sina Afra ile tanışma ve markafoni.com ile e-ticaret serüveni başlıyor. 2011 yılına geldiğimizde ise Tolga Tatari'nin Dünya Genç Liderler ve Girişimciler Federasyonu tarafından iş dünyası kategorisinde "en başarılı genç" seçilerek dünyaya yön verecek 10 başarılı Türk genci arasında yer aldığını görüyoruz.

Tolga Tatari, Sina Afra ile tanışmasını büyük bir şans olarak nitelendiriyor. Sina Afra'nın tanıştırdığı yatırımcının (ki kendisi SKYPE'ın da yatırımcısıymış) markafoni.com'u finanse etmeyi kabul etmesiyle birlikte herkes için önemli bir dönem başlıyor. Özel alışveriş sitesi iş modeli doğum yeri Fransa'dan sonra Türkiye'ye  geliyor.
İlk 1 sene boyunca internetten alışverişin büyük bir kısmının erkekler tarafından gerçekleştirildiği bir ülkede kadınların da ilgisi çekilmeye, satın alma davranışları değiştirilmeye, daha doğrusu Türkiye'de olmayan bir sektör yaratılmaya çalışılıyor. Ancak müşterinin gerçekten böyle bir ihtiyacı da varmış demek ki, hiç reklam harcaması yapılmadan kulaktan kulağa yayılarak markafoni.com bugünlere kadar geliyor. Site üzerinden ilk açıldığı hafta sadece 4 ürün satılmışken şimdi sitede 5.5 milyonu aşkın ürün yayınlanıyor ve günde 35.000 paket postalanıyor.

markafoni.com'un iş modeli aslında YKM veya Boyner gibi perakendeciler ile pek farklılık gösteriyor sayılmaz. Gelir modelini ise sanal pazar yerlerindeki komisyon bedeli yerine, ürün üzerine kar koyarak satış yapmak  oluşturuyor. Perakendecilere online ortamda satış kanalı oluşturmayı amaçlayan model gereğince markafoni.com'da her gün müşteriye sunulması gereken, doldurulması gereken ürün kategorileri bulunuyor. Bu kategorilerin doldurulmasında ise öncelikle en fazla satışı getirebilecek markalar ve fiyatları inceleniyor, markaların depo ve stok durumları da seçimde etkili oluyor. Ürünler ile fiyatların yanı sıra sitede görülmesi/gösterilmesi gereken resim boyutları, filtreleme düzeni, ödeme adımları vb. site layout kararları da gelen trafiği satışa dönüştürebilme açısından büyük önem taşıyor. E-ticarette %1 - %2'lik dönüştürme oranları başarı olarak görüldüğünden detaylarla ilgilenmek aslında kazanç anlamına geliyor. Bu anlamda sitede fotoğrafların yayınlanması müşterilerin satın alma davranışını oldukça etkileyen bir durum. Ürünlerin kişinin üzerinde nasıl durduğu konusunda fikir vermesi adına siteye yüklenen resimler 17 foto stüdyosunda 12 manken ve 85 kişilik bir prodüksiyon ekibi tarafından hazırlanıyor, günde 2500'e yakın ürün fotoğraflanıyor.

Markafoni ve Grupfoni'nin başarılı hikayeler yazmaya başlamasından sonra pek çok özel alışveriş ve grup satın alma oluşumları ortaya çıkıyor. Ancak markafoni grup şirketlerinin pazara ilk giren hatta pazarı yaratan oluşumlar olması gruba önemli bir avantaj sağlamakta. Benzer isimlerle pek çok benzer sitenin ortaya çıkması, rakip sitelerin insanları artık bezdirecek seviyelere ulaşan yanlış e-mail marketing yönetimleri bu sitelerin hep markafoni.com'u takip ettiği algısı oluşturuyor müşterilerde, gün sonunda da bu yine markafoni'nin işine yarıyor.
markafoni.com Yunanistan, Ukrayna, Polonya, Avustralya pazarlarına da giren ve oldukça hızlı büyüyen bir şirkete dönüşmüş durumda ve markafoni'inin 2. senesinde pazara Limango ve Trendyol'un girişiyle birlikte rekabetle baş edebilme stratejileri de geliştirilmesi gerekiyor. Bu dönemde dikkat etmesi gereken en önemli nokta, büyümeyi organize edebilmek! Çünkü hata yapabilme lüksü artık ortadan kalkıyor, bu da profesyonellerle çalışmayı gerektiriyor. Türkiye'nin en büyük e-ticaret "holding"i olmayı hedefleyen markafoni grubu 2. senesinin sonunda Sina Afra'nın CEO olarak şirkete katılmasıyla hızlı büyümeyi yönetebilme adına adımlar atıyor.

Büyüme hızı ve büyümeyi yönetmesi açısından yatırımcıların ilgi odağı haline dönüşen markafoni.com, 2011'de global bir marka olma yolunda %70 hisseye karşılık 200 milyon dolarla Naspers'ın MIH-Allegro şirketiyle ortaklık kuruyor. Yeni yatırımcının Naspers olarak seçilmesindeki temel sebep bu şirketin ortaklık geliştirdikleri oluşumların stratejilerine saygılı davranmaları ve şirketin yönetimini, planlarını değiştirmek gibi bir yöntem uygulamıyor olmaları. Ayrıca bu yeni yatırımcı e-ticaret konusunda yetkin pek çok şirketi de bünyesinde bulundurduğundan yapılan konferanslarda şirketler arasında değer katacak süreçler konusunda bilgi alışverişi de sağlanıyor. Markafoni kurulan ortaklık sayesinde Naspers'ın kalesi konumundaki 12 ülkeye de girmeye hazırlanıyor.

Not: Gelişmiş pazarlarda internetten alışverişin internet kullanımına oranının %50 olduğu biliniyor. Bu orandan Türkiye'deki e-ticaretin de bugünkü hacminin 3 katına ulaşacağı öngörülebilmekte. Başarı yakalanabilmesi için ise iş modellerinin yerele uyarlanabilmesi gerekiyor.






1 yorum: